Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın desteğiyle Ayvalık’ta, biyoçeşitliliğin korunması amacıyla yeni bir proje başlatıldı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Kadir Çokçetin, “Ülkemizin zengin biyoçeşitliliğinin korunması, sürdürülebilir yönetim ile mümkündür” dedi.
Yeni şamandıra sistemi kuruldu
Bu kapsamda, Ayvalık’ta elli adet tekne bağlama şamandırası yerleştirildi. Bu şamandıralar, yerel deniz çayırlarını korumak ve istilacı denizüzümünün yayılmasını engellemek amacıyla “Denizel İstilacı Yabancı Türler Projesi” (MarIAS) çerçevesinde kuruldu.
Projenin amaçları
16 Eylül’de tamamlanan “Tekne Bağlama Sistemi” ile deniz tabanında oluşan tahribatın azaltılması hedefleniyor. Çokçetin, “Bağlama sistemi sayesinde deniz çayırları tahribatının yüzde 50 azaltılması, fiziksel hasarın engellenmesi ve deniz turizminin çevresel sürdürülebilirliği sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, “Sağlıklı ekosistemler, deniz üzümü gibi istilacı türler tarafından bozulabilen ve bozulması halinde feci sonuçlara yol açabilen hassas bir dengeye sahip. Ayvalık’taki ve diğer denizel alanlardaki çabalarımızın amacı, doğal dengeyi sürdürülebilir bir şekilde yeniden sağlamak” dedi.
Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman da denizlerin korunmasının önemine vurgu yaptı.
Yaman, projenin ilçeye hayırlı olması temennisinde bulunarak, “Ayvalık ilçemiz dünyanın en güzel ilçelerinden biridir. Su altı zenginliği olarak da dünyada görülen türleri bünyemizde barındırıyoruz.
Bu proje bu anlamda çok önemli. Kırmızı mercanları ve diğer su altı bitkileriyle bilinen ilçemizde riskle karşı karşıyaydık. Bu projeyle belli bir ölçüde bu tehlike bertaraf edilmiş olacak. İlçemize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Doğa Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Figen Ant, istilacı yabancı türlerin önlenmesi için ve deniz çayırlarının gelişimi için yerel halk ve sivil toplum kuruluşlarının bilgilendirilmesinin önemine vurgu yaptı.
Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, 19 adayı kapsıyor ve toplam 17.950 hektarlık alana sahip. Parkın zengin biyolojik çeşitliliğine yönelik en büyük tehdit, Neptün deniz çayırının (Posidonia oceanica) tahrip edildiği alanlarda kolonileşen deniz üzümü (Caulerpa cylindracea).
Neptün deniz çayırının 1 metrekaresi, fotosentez yoluyla günde 10 litre oksijen üretebilir ve bu özelliği sayesinde balık rezervleri ve deniz yaşamının geri kalanı için son derece faydalı. Deniz üzümünün yayılımıyla mücadele etmek de bu yüzden çok önemli.
Girişimin amacı, istilacı yabancı türlerin önlenmesi, tespiti, kontrolü ve yönetimine yönelik kapasiteyi güçlendirmek ve yatırımlar yapmak yoluyla deniz ve kıyı ekosistemlerinin direncini artırmak. Tarım ve Orman Bakanlığı, istilacı yabancı türleri Türkiye’nin deniz biyoçeşitliliğine yönelik başlıca tehditlerden biri olarak görüyor. Türkiye kıyılarında bulunan 539 denizel yabancı türden 105’i istilacı olarak kabul ediliyor.
Proje kapsamında, Türkiye’deki her bir deniz için bir pilot bölge üzerinde çalışılıyor; Ayvalık Adaları Tabiat Parkı haricindeki pilot bölgeler, Kırklareli’ndeki İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı, Balıkesir’deki Güney Marmara Adaları ve Hatay’daki Samandağ. UNDP, bu dört pilot bölgede istilacı yabancı türlere yönelik yönetim planları hazırlamak ve uygulamak amacıyla Doğa Araştırmaları Derneği ile birlikte çalışıyor.
Kaynak: politikam.com ,habertürk.com,haber365.com